Rabiya Akburak
  1. Haberler
  2. Yazarlar
  3. Köşe Yazıları
  4. Orman Yangınlarına Dur demenin Vakti Sizce de Gelmedi mi?

Orman Yangınlarına Dur demenin Vakti Sizce de Gelmedi mi?

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Neredeyse her geçen gün Antalya dan Çanakkale’den Adana dan Diyarbakır’dan Mardin’den ve daha birçok şehrimizden orman yangınları haberlerini alıyoruz.

Peki neden bu kadar çok yangın oluyor biliyor muyuz?

Bu konu hakkında bilinçli miyiz ya da ormanlarımızı korumak için neler yapıyoruz?

Burada tek yanan ormanlarımız değil aynı zamanda geleceğimizi de alevler içinde cayır cayır yanıp gidiyor.

Buna dur demeli, bunun için çalışmalar yapmalı bilinçli tüketici haline gelmeliyiz.

Ormanlar bizim yaşamamızın en temel sebebi olan oksijen kaynağıdır, bunu oranlara döktüğümüzde Havada % 21 oranında oksijen bulunmaktadır ve Bu miktarın % 56’sını ormanlar üretir.

Ormanlarımız olmadan gelecek bir dünyayı hayal bile edemeyiz.

Kuraklık, açlık, susuzluk, kıtlık, nefes darlığı, oksijenin yanında ayrıca hayvanlar ve birçok bitki türünün ’de yaşamına son verilmektedir.

Ve toprak erozyonu daha yaygın hale gelecek sonunda topraklar ekile bilirliğini kaybedecek, tarım düşecek ve biz insanlar maalesef ki açlık gibi bir konuyla karşı karşıya kalacağız.

Şimdi gelelim neden bu kadar çok yangın var

Türkiye’de her on orman yangınından dokuzu insan faaliyetleri sonucunda çıkıyor. Yıldırım düşmesi nedeniyle çıkan yangınlar hem sayı olarak az hem de etkiledikleri alan olarak kısıtlı. İnsan faaliyetleri içerisinde ise en çok yangına neden olan faktörler anız yakma, sigara izmariti, enerji nakil hatlarından çıkan kıvılcımlar, piknik ateşi ve çoban ateşi gibi ihmal-kaza kategorisine giren etkenler. Kasıtlı olarak çıkarılan yangınlar ise sayıca daha az.

Başta en önemlisi:

Anız yakmak çok tehlikelidir”

Tarımla uğraşanlar, tarlayı hasat ettikten sonra ekinlerin toprakta kalan kök ve saplarını kasıtlı olarak yakar. Anız yakma olarak bilinen bu işlem ,hem çevreye ciddi zararlar verebileceğinden yangın riski açısından oldukça tehlikeli ayrıca ülkemizde anız yakmak yasak olduğunu da belirtmeliyim. Anız yakımından vazgeçilmeli, yakanlar veya yakma teşebbüsünde olanlar uyarılmalı ve yetkili mercilere bildirilmeliyiz.

Anayasamızda dan buna engel olmak adına orman yangınlarını destekleyecek bir propaganda yapılmaması adına maddeler yer almaktadır bunlardan biriside Anayasamızın 169. maddesinde yer alan “Ormanların tahrip edilmesine yol açan siyasi propaganda yapılamaz” şeklindeki düzenleme ile de aslında ormanların kaybına ve dolaylı olarak da yangınla mücadeleyi sekteye uğratacak düzeydeki manipülatif propagandalar yasaklanmıştır.

peki korumak için neler yapabiliriz?

Ağaçların düzenli bir şekilde kesilmesi

Ağaçların dikkatsiz ve kontrolsüz bir şekilde kesilmesi sonucunda büyük zararlar meydana gelebilir. Bu yüzden ağaçların düzenli ve kontrollü bir şekilde kesilmesini sağlamalı, gerekli yönetmeliklerin dikkate alınması gerekir.

Pikniklerden Sonra Çevre Temizliği

Mutlaka yaktığımız ateşleri söndürmeli kendi söner zaten diye düşünmemeliyiz. Çevremizi temizlemeliyiz ve günlük olarak ziyaret ettiğimiz ormanlarda bu tarz ufak temizlik işlemleri yaparak söz konusu yeşil alanları korumak adına bir adım da biz atabiliriz.

  • Ormana çöp, plastik, cam şişe ve cam parçaları atılmamalı
  • Ormanlık alanlarda sigara içilmemeli ve orman kenarı karayollarına sigara izmaritleri kesinlikle atılmamalı
  • Bahçe ve tarlalardan çıkan budama ve biçim artıkları yakılmamalı
  • Ormanlık alanlara yakın yerlerde yapılan düğün ve benzeri organizasyonlarda havai fişek, dilek balonu gibi yanıcı maddeler kullanılmamalı
  • Orman sınırlarına yakın alanlarda, kuru otların olduğu yerlere araç park edilmemeli
  • Enerji nakil hatlarında, hatlara zarar verecek ve yangına sebep olabilecek her türlü davranıştan kaçınılmalı.
  • Yangın riski görülen durumlarda hemen Acil Çağrı Hattı 112 veya Orman Yangını İhbar Hattı 177 aranarak ihbarda bulunulmalı

Ve daha birçok şey dünya hepimiz dünyası ormanlar hepimizin ormanı onları koruyalım sahip çıkalım yoksa olacaklar karşısında elimizde yapacak hiçbir şey kalmayacak geri dönülemez hatalarla karşılaşmamak için dikkatli olalım.