Ahmet Avanlıer
  1. Haberler
  2. Yazarlar
  3. Köşe Yazıları
  4. FATİH’İ VE FETİHİ GÜNÜMÜZDEN GÖREBİLMEK

FATİH’İ VE FETİHİ GÜNÜMÜZDEN GÖREBİLMEK

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

 

Bugün 29 Mayıs 2024, Fethin 571. Seneyi devriyesi…

Bundan tam 571 yıl önce ceddimiz 2.Mehmed, Peygamber (sav)’in müjdesine nail olabilmek için tıpkı dedesi gibi, tıpkı babası gibi, tıpkı ecdadı gibi, tıpkı kendisinden önce ordu komutanlığı yapmış İslam komutanları gibi; Rabbinin rızasını kazanmak ve Peygamberinin müjdesine nail olabilmek için kendinin ilk, şehrin 29. Kuşatmasını yaptı.

Hani bir söz vardır ya dostlar, “Fatih’in İstanbul’u fethettiği yaştasın hâlâ oynaştasın” diye. Bu sözü 20’li yaşlara gelmiş belki tembellik yapan, belki yaramazlık veya üşengeçlik yapan gençler için kullanırız. Fakat sözün altını dolduramadığımız için bu söz hep eğreti durur hayatımızda. Çünkü Fatih 21 yaşına geldiği için değil, bir ideali olduğu için, bir kızıl elması olduğu için, 4 yaşında okumaya başladığı, 19 yaşına geldiğinde 8 dil bilen bir makine mühendisi olabildiği için… çünkü Fatih, sanatta ve edebiyatta kendisini kusursuz yetiştirebildiği için, tarihini çok iyi bildiği, kimlik inşasını eksiksiz yaptığı, gelecek tasavvuru ve hayalleri olduğu için Fatihtir. Çünkü Fatih Molla Fenarilerin, Molla Güranilerin, Akşemseddinlerin tedrisatından geçtiği için Fatihtir. Çünkü Fatih, ezeli rakibi Uzun Hasan’ın annesi Sara Hatun’un Trabzon’un fethine giden yolculukta kendisine sorduğu “Sen ki koca cihan padişahısın, ne işin var bu küçük Trabzon’u almakla?” sorusuna, göğsünde taşıdığı Kur’an-ı Kerim-i çıkararak “Anacığım bizim ki taht kavgası değil, Kur’an-ı hakim kılma davasıdır, Yarın mahşerde başım dik olsun, Peygamberimin ve ecdadımın yüzüne bakabileyim” cevabını verebildiği için Fatihtir.

Peki Fatih olamamakla suçladığımız gençlere, bizler mola Fenari, molla Gürani, Akşemseddin veya 2. Murad olabiliyor muyuz? Yoksa vermediğimiz isteyerek bir parça haksızlık mı yapıyoruz?

Dostlar, fethi ve Fatih’i detaylıca okuduktan sonra gönlüme öyle doğdu ki; bugün belki gençlere vereceğimiz ve fetihten devşirebileceğimiz en büyük nasihat, değerleri ile barışık, idealleri ve hedefleri üzerine çok ama çok çalışan, pes etmeyen, popüler kültür kendilerine ne dayatırsa dayatsın “Allah ve Rasul’ünün” dediklerini kendilerine rehber kılan genç olabilmeleridir. Bugün gençleri ve kendimizi kronolojik tarihi bilgiye boğmak yerine, bilginin ötesinde fetih ruhunu ve Fatih olabilmeyi içselleştirebilmektir.

İnanıyorum ki, Fatih’i ve Fethi anlatabildiğimiz, fethin günümüze mesajlarını hakkıyla ulaştırabildiğimiz gençlere Kudüs ve Gazze’nin bizim için ne anlama geldiğini daha iyi anlatabileceğiz.

Nasıl ki biyoloji biliminde Gen ve DNA konusu var ise, esasen tarihte de bu hassasiyet vardır… Kişinin tarihi olaylara bakışı KİM olduğu ile alakalıdır.

Kimlik inşasını tam yapabilmiş, medeniyet kodları ve kültürel genleri ile oynanmamış gençlerin, geleceği dizayn konusunda örnekliklerini seçerken zorlanmayacaklarını düşünüyorum.

Kim bilir bazen sadece hatırlatmak gerekir.

 

  1. Fetih Yılımız Kutlu Olsun

Bizlere, anlayabilmek, anlatabilmek, uyanmak ve uyandırabilmek nasip olsun…

Kalın Sağlıcakla…

Ahmet AVANLIER / 29.09.2024