Nazife Merve ARIĞ

Zorunluluk ve Sorumluluk: Temiz suya ulaşmak

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Dünya kurulduğu günden bu yana yerleşim yerleri hep suya yakın yerlere yapılmıştır. Özellikle eski çağlarda insanlar hayatlarını sürdürmek ve neslini devam ettirmek için su kaynaklarının kenarlarında yaşamış, bu sayede hem tarım hem de hayvancılık faaliyetlerine devam etmiştir. Günümüze doğru gelindiğinde ise temiz su kaynaklarında ciddi sıkıntılar baş göstermeye başlamıştır. Hatta bazı bilim adamlarına göre önümüzdeki 50 yılda suya ulaşmak zorlaşacak ve dahası su savaşları bile çıkacağı düşünülmektedir. Endüstriyel gelişmelerin bize sunduğu nimetlerin yanında doğayı, havayı ve suyu kirletmek gibi sıkıntıları da vardır. Endüstrinin gelişmesi, su kaynaklarımızı kirletmiş, onlarla beslenen hayvanların vücutlarına sirayet etmiş, bitkileri ise maalesef zehirlemiştir. Bizler insanlık olarak kendi ellerimizle kirlettiğimiz doğanın ceremesini çekiyoruz… Ve zannedersem uzun yıllar daha çekmeye devam edeceğiz.
Yaşam formumuzun devam etmesi için temiz suya ulaşmak bizler için bir zorunluluktur. İnsan su olmadan yaşayamaz. Dünya’nın 4’te 3’ünün olduğu gibi insanın da 4’te 3’ü sudur. Nesillerimizin ve insanlığın devam etmesi için ise bizim zorunluluğumuz aynı zamanda sorumluluğumuz haline dönüşmüştür. Bizden sonraki kuşaklara su kaynaklarını temiz ve yeterli bırakmak, verimli topraklarımızın hala tarım yapılabilir oranda sulanmasını sağlamak hepimizin en büyük sorumluluğu olduğu kanaatindeyim.
Alt yapı yatırımlarıyla, su kaynaklarımızın verimli kullanılmasıyla, israfın önüne geçerek ve geri dönüşümü sağlıklı bir şekilde sağladığımız taktirde bu sorunlarında aşabiliriz. Tabi ki su eğitimi de yapmamız gereken adımların en büyüğü olsa gerek…
Sonuç olarak, temiz su kaynaklarına ulaşabilmek için uygulamamız gereken politikaları iyi analiz etmeli ve uzmanlara kulaklarımızı açmalıyız. Aksi durumda ne içecek ne de yiyecek üretecek bir damla su bulamayacağız…

Zorunluluk ve Sorumluluk: Temiz suya ulaşmak