1. Haberler
  2. Güncel
  3. Kayseri’de Urumçi Katliamının 14’ncü yıl dönümünde Çin protesto edildi

Kayseri’de Urumçi Katliamının 14’ncü yıl dönümünde Çin protesto edildi

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

 

 

KAYSERİ (1HA) – Kayseri’de, 5 Temmuz 2009 Urumçi Katliamının 14’üncü yıl dönümünde, ‘Katil Çin, Doğu Türkistan’dan Defol’ sloganıyla Cumhuriyet Meydanı’nda protesto edildi. Doğu Türkistanlılar Dernek Başkanı Seyit Tümtürk, “5 Temmuz 2009’da yaşanan bu katliam maalesef dünyanın gözleri önünde seyredildi ama Türkiye’den başka hiçbir ülke bu soykırıma itiraz etmedi. O dönem başbakan olan sayın cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın “Çin’in Urumçi’deki bu yapmış oldukları bir soykırımdır, katliamdır. Bunu derhal durdurmalıdır, aksi takdirde bunu Birleşmiş Milletlere, Avrupa Parlamentosuna, İslam işbirliği örgütüne taşıyacağım’ Sözü belki de binlerce masum Doğu Türkistanlının katledilmesini engellemiştir” dedi.
Kayseri Cumhuriyet Meydanı’nda Doğu Türkistan Derneği tarafından 5 Temmuz 2009 yılında Urumçi’de yaşanan olayların 14’üncü yıl dönümünde Çin, protesto edildi. Doğu Türkistanlılar Dernek Başkanı Seyit Tümtürk: “5 Temmuz 2009’da yaşanan bu katliam maalesef dünyanın gözleri önünde seyredildi ama maalesef Türkiye’den başka hiçbir ülke bu soykırıma itiraz etmedi. O dönem başbakan olan sayın cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın “Çin’in Urumçi’deki bu yapmış oldukları bir soykırımdır, katliamdır. Bunu derhal durdurmalıdır, aksi takdirde bunu Birleşmiş Milletlere, Avrupa Parlamentosuna, İslam işbirliği örgütüne taşıyacağım.” Sözü belki de binlerce masum Doğu Türkistanlının katledilmesini engellemiştir. Pakistan Başbakanı İmran Han, Çin Dışişleri Bakanı Wang Yi’yi davet ederek, halbuki İslam ülkesi olmamasına rağmen, Doğu Türkistan’daki katliamların sorumlusu olmasına rağmen Pakistan’daki İslam iş birliği örgütlerine davet etti. Hem Çin’e hem de Pakistan Başbakanı İmran Han üzerinden İslam dünyasındaki bu gaflet ve ihanet uykusuna Türkiye, onurlu duruşunu ortaya koymuştur. Pakistan Başbakanı, peygamber efendimize ihanet içerisinde bir cümle kullanarak ‘Çin, peygamber efendimizin yolunun yolcusudur’ sözünü kullanacak kadar alçalmıştır. Halbuki 1 hafta sonra yapılacak seçimler için söylenen bu söz, İmran Han’ın kurtarabilmiş değildir. Bu ihanetle birlikte iktidarını da kaybetmiş ve tarihe kara bir leke olarak düşmüştür. Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas, Çin’e yapmış olduğu ziyarette Çin’in desteğini alabilmek için Doğu Türkistan’daki Çin operasyonlarında Çin’in haklı olduğunu, Çin’in terörle mücadele ettiğini sözlerini ifade etti. Mahmud Abbas’ın bu sözü, asla İslam’ın, müslümanın temsilcisi olamaz. Yıllardır Türkiye Cumhuriyeti’nin giriş izni vermesi için yıllardır beklediğimiz, Doğu Türkistanlıların manevi annesi ve Çin’in bir numaralı düşmanı olan Rabia Kadir’in Türkiye’ye giriş yasağının kaldırılması ve Türkiye’ye getirilmesini sabırsızlıkla bekliyoruz.
Mazlumder Başkanı Ahmet Taş ise: “2 Temmuz 1993’te Sivas’ta meydana gelen, 37 vatandaşımızın yanarak ve kurşunlanarak hayatını kaybettiği katliamdan 3 gün sonra 5 Temmuz 1993 Erzincan’ın Kemaliye ilçesinin Başbağlar Köyü’nde akşam namazında 100 kişi kadar eli silahlı katiller, köyü basarak 33 vatandaşımızı kurşunlayıp ardından da köyü ateşe vererek büyük bir katliama imza atmışlardı. Bu acı olayın üzerinden tam 30 yıl geçti, acısı hala taze, gönüller hala yaralı. Katledilen 33 masum köylü, faili meçhuller listesine girmiş, gizli bir el tarafından her türlü adalet ve hukuk çiğnenerek serbest bırakılan katiller, o günden bugüne yakalanıp adalet önüne çıkarılmadılar. 5 Temmuz 2009 günü, Çin Halk Cumhuriyeti işgalindeki Doğu Türkistan’ın Urumçi kentinde bölgeye sonradan yerleştirilen güvenlik güçleri ve Çin asıllı insanların Uygur müslümanlara karşı yaptığı silahlı katliamda tam 4500 Uygur müslüman acımasızca katledilmiş, 10 bine yakın Uygur da yaralanmıştı. Büyük insan hakları ihlallerinin yaşandığı Doğu Türkistan’da yaşanan katliamın hesabı ne yazık ki sorulamamıştır. Olayın faili meçhuller listesinden çıkarılarak adaletin sağlanması için Birleşmiş Milletleri, İslam İş Birliği Teşkilatı’nı, Türkiye hükümetini, siyasi partileri, Adalet Bakanlığı’nı, baroları ve adalet savunucusu sivil toplum kuruluşlarını inisiyatif alarak adaleti sağlama çabası içerisine girmeye ve Çin Halk Cumhuriyeti’ne baskı uygulamaya davet ediyoruz” diye konuştu.

0
mutlu
Mutlu
0
_zg_n
Üzgün
0
sinirli
Sinirli
0
_a_rm_
Şaşırmış
0
be_en
Beğen