Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli kapsamında hazırlanan yeni müfredata ilişkin, “Model hem evrensel nitelikli bilimsel ve pedagojik ilkeleri hem de kadim medeniyetimizin özünü oluşturan milli ve manevi değerleri ihtiva ederken şimdiye kadar olduğundan daha dinamik bir eğitim iklimini hedefliyor.” dedi.
Bakan Tekin, 2023-2024 eğitim öğretim yılı haziran dönemi mesleki çalışma programının başlaması dolayısıyla video mesajla öğretmenlere ve okul yöneticilerine hitap etti.
Geçen 36 haftayı yoğun bir çalışma temposuyla tamamladıklarını ifade eden Tekin, tüm öğretmenlere emekleri, öğretme ve öğrenme coşkuları, ülkenin geleceğine doğru attıkları her adım için şükranlarını sundu.
2022 ve 2023 yıllarında mesleki çalışmaların mücbir sebepler dolayısıyla uzaktan hizmet içi eğitim faaliyeti şeklinde yapıldığını, 2024 yılı nisan dönemi mesleki çalışmalarının ise Ramazan Bayramı’na denk geldiği için yapılamadığını hatırlatan Bakan Tekin, haziran dönemi mesleki çalışmalarının ilgili yönetmeliklerin amir hükümleri ve Sayıştay’ın tavsiyesi doğrultusunda yüz yüze yapılacağını söyledi.
Kurban Bayramı sebebiyle mesleki çalışmaların öğretmenlerin görev yaptığı illerin dışında bulunma ihtimali göz önünde bulundurularak il ya da ilçede, kurum türüne uygun okullarda yapılabilme imkanı sağlandığına işaret eden Bakan Tekin, yüz yüze seminer döneminin en verimli şekilde geçmesi temennisinde bulundu.
– “Mesleki çalışmaların temel konusu Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli”
Mesleki çalışmaların temel konusunun Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli olduğunu hatırlatan Tekin, öğretim programlarının yaklaşık 10 yıl önce başladıkları bir çalışmanın neticesi olduğunu, hazırlık sürecinde ihtiyaç analizi çalışmaları, kapsamlı toplantılar, uzun soluklu istişareler ve kamuoyundaki yansımalar üzerinden raporlamalar, değerlendirmeler yaptıklarını aktardı.
Bütün bu birikimin, geçen yıl yaz aylarında bir veri olarak alındığını ve bu verilerin sistematik hale getirildiğini anlatan Tekin, modelin beceriler çerçevesi oluşturulurken yaptıkları çok açık çağrıya icabet eden akademisyen, öğretmen ve diğer eğitim paydaşlarının katılımıyla çalıştaylar düzenlediklerini, sonrasında da her bir ders için oluşturulan komisyonların, yüzlerce toplantı yaparak müfredatın hazırlıklarını tamamladığını söyledi.
Yaz aylarından itibaren 1000’den fazla öğretmen ve akademisyen ile toplantılar düzenlediklerini, 260 akademisyenin, 700’ün üzerinde de öğretmenin bu toplantılara sürekli katıldığını dile getiren Tekin, görüşlerine başvurulan akademisyenler ve öğretmenlerle 1000’in üzerinde eğitim paydaşının ortak çalıştığını, Bakanlık merkez teşkilatındaki bütün birimlerin de müfredat için yoğun bir çalışma yürüttüğünü belirtti.
İki haftalık askı sürecinin ardından “Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli”nin, Talim ve Terbiye Kurulu Başkanlığınca son eleştiri, görüş, öneri ve paylaşımlar doğrultusunda revize edildiğini ve son şekline ulaştırıldığını ifade eden Tekin, yeni müfredatın okul öncesi, 1, 5 ve 9. sınıflarda kademeli şekilde uygulanmaya başlayacağını hatırlattı.
Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli Öğretim Programları ile ilgili öğretmenlerin, aklına takılan hususları formatörlerle istişare etmelerini isteyen Tekin, “Tüm öğretmenlerimizin geliştirilen öğretim programlarının ortak metin bölümünü mercek altına almasını, programların felsefesini ve ortak hedeflerini içselleştirmesini istiyoruz. Bu süreçte, kendi alanınıza özgü öğretim programları üzerinde de çalışmalar yaparak değişiklikleri özümsemenizi ve yeni eğitim-öğretim yılı için hazırlıklarınıza başlamanızı bekliyoruz.” ifadelerini kullandı.
Tekin, alanında program değişikliği olmayan öğretmenlerin ise “ortak metin” bölümüne ilişkin değerlendirmelerini tamamladıktan sonra mesleki çalışmalarına illere gönderilen program doğrultusunda okul müdürlüklerince yapılacak planlamaya göre devam edeceklerini belirtti.
Mesleki çalışma ile öğretmenlerin Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli kapsamında hazırlanan programları tanımasını ve kanaatlerini Milli Eğitim Bakanlığına rapor şeklinde göndermesini hedeflediklerini aktaran Tekin, Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli’nin branş bazlı eğitimlerini vermek üzere her ilde yeteri sayıda formatör öğretmen yetiştirildiğini söyledi.
Bakan Tekin, eylül dönemi mesleki çalışmalarında 1, 5 ve 9. sınıf öğretmenlerinin tamamının 50-100 kişilik gruplar halinde yeni öğretim programları hakkında yüz yüze eğitim alacaklarını ifade ederek, bu eğitimler sayesinde bütün sorulara cevap verilecek biçimde programın kavranacağını vurguladı.
Bakan Tekin, “Sizler, bu mesleki çalışma döneminde meselenin mantığını çözmek üzere programın özüne odaklanırsanız, eylülde uygulama aşamasına hazır hale gelmeniz için biz planlamalarımızı tamamlamış olacağız. 2024-2025 eğitim öğretim yılına 1, 5 ve 9. sınıflarda sorumlulukları bulunan öğretmenlerimiz yeni müfredatlarının uygulanışını kavramış biçimde, eksiksiz girecekler. Bu konuda da müsterih olmanızı istiyorum.” diye konuştu.
Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli’nin erdemli ve yetkin insan yetiştirmek üzere hazırlandığına işaret eden Bakan Tekin, şunları kaydetti:
“İnsani var oluşumuzun evrensel doğasına uygun ve onu geliştiren bir felsefe üzerine kendisini konumlandırırken ait olduğumuz tarihin, geleneğin ve milli kültürümüzün temel karakteristiğini de bünyesinde taşıyor. Bu model hem evrensel nitelikli bilimsel ve pedagojik ilkeleri hem de kadim medeniyetimizin özünü oluşturan milli ve manevi değerleri ihtiva ederken şimdiye kadar olduğundan daha dinamik bir eğitim iklimini hedefliyor. ‘İyi insan’ olmanın ve ‘kendini tanımanın’ tüm koşullarını içerecek bir özgürleşme süreci olarak yapılandırdığımız bu model bir değer sistemi üzerinde; dijital becerilerin de vasıtasıyla öğrenmeyi öğrenmek, birlikte yaşamayı öğrenmek, yaparak yaşayarak öğrenmek ve benliğinin farkına varmayı öğrenmek üzere şekillendi.” ifadelerini kullandı.
Programın hedeflerinden birinin de öğretmenlerin dönüşüm sürecinin öncüleri ve iyiye doğru gelişimin temsilcisi olmasını sağlamak olduğuna dikkati çeken Bakan Tekin, bu kapsamda öğretmenlerin daimi bir gelişim içinde öğrencilerinin bakış açılarından haberdar olmalarını, zamanın ruhunu okuyarak çağın gelişmelerini ve alanlarındaki yenilikleri bilmelerini isteyerek bunun yeni öğretim programının amacına ulaşması için ön şartlardan biri olduğunu dile getirdi.
Öğretmenlerin Yeni Maarif Modeli’nin uygulayıcısı olduğunu aktaran Bakan Tekin, “Sizlerin herkesten önce yeni öğretim programlarının felsefi altyapısına hakim olmanız, bizim için çok önemli. Programa ön yargılardan uzak durarak samimiyetle yaklaşmanızı, hepimizin aynı gemide olduğunu, öğrencilerimizin müreffeh geleceği için işbirliği ile çalışmakta olduğumuzu unutmadan, programı itinayla uygulamanızı bekliyorum.” dedi.
– “Sizler kadar bizler de teessür içindeyiz”
Öğretmenlere hitabında, eğitimdeki şiddet vakalarına da değinen Tekin, şu ifadeleri kullandı:
“Bilhassa son dönemde meslektaşlarımızın maruz kaldığı şiddet sebebiyle sizler kadar bizler de teessür içindeyiz. Siz öğretmenlerimizin mesleki itibarlarının korunup yüceltilmesi, güvenliklerinin sağlanması için özel çalışmalar yürüttüğümüzü, bunun öncelikli meselemiz olduğunu bilmenizi istiyorum. Bu konuda hem mevzuat değişiklikleri hem de eğitimlerle gerekli tedbirleri alıyoruz. Lütfen, yapılabilecek her şeyi yaptığımız konusunda müsterih olunuz. Bu şiddeti durdurmanın en etkili yolunun yetiştirmekte olduğumuz neslin, temel insani değerlerle, bize ait kadim değerlerle, bilimle, kültürel faaliyetlerle, sanatla, sporla varoluşsal kendilik bilincini oluşturarak şiddete giden saikleri ortadan kaldırmak olduğunu hiçbirimizin aklımızdan çıkarmaması gerekiyor.”
– “Her kanalı açmak için gerekli mevzuat değişikliklerini yaptık”
Göreve başlamalarının üzerinden bir yıl geçtiğini hatırlatan Bakan Tekin, bu süreçte binlerce öğretmenle yüz yüze görüşme fırsatı olduğunu, özellikle “Öğretmenler Odası Buluşmaları” sayesinde en üstü örtülü probleme kadar birçok meseleyi kaynağından dinlediğini aktardı.
Bir yılda yapılan çalışmalarda, araştırmalar kadar öğretmenlerle yapılan istişarelerin de tesiri olduğunu söyleyen Tekin, “Tıkandığını gördüğümüz her kanalı açmak için gerekli mevzuat değişikliklerini yaptık. Eğitim sisteminin en kıymetli paydaşları olan sizler bizim için gerçekten çok değerlisiniz.” değerlendirmesinde bulundu.
