Tarihi yapılarıyla kültürel zenginlikler barındıran Giresun’un Şebinkarahisar ilçesi, Roma, Selçuklu ve Osmanlı’nın izlerini günümüze taşıyor.
İlçede Kayadibi köyünde yer alan Meryem Ana Manastırı, bölgenin önemli kültürel yapıları arasında yer alıyor. Kayalık bir tepedeki doğal mağarada inşa edilen manastır, konumuyla dikkati çekiyor. Manastır, 4 kat ve 32 odadan oluşuyor.
Şebinkarahisar Kalesi ise Pontus, Roma, Bizans, Selçuklu, Mengücekli ve Osmanlı dönemlerinde bölgenin en önemli kalesi olma özelliğini taşıyor. Kalenin ilk kuruluşunun Roma öncesine kadar gittiği, surların büyük bölümünün Mengücekler zamanında yeniden yapıldığı yönünde bilgiler bulunuyor.
17. yüzyılda Şebinkarahisar sipahi reisi Taban Ahmet Ağa tarafından yaptırılan ve geçen yıl Vakıflar Genel Müdürlüğünce restorasyonu tamamlanan Taşhan, geçmişi günümüze taşıyor. Taşhan’ın içerisinde 6 oda ve 13 dükkan yer alıyor.
839 yıllık Behramşah Camisi de Giresun’un en eski camisi olma özelliğini taşıyor. 16. yüzyılda yıkılıp 3 kubbeli son cemaat yeri ve tek kubbeli harim kısmından oluşan plan geleneğiyle yeniden inşa edilen cami, günümüzde ibadete açık durumda.
İlçedeki tarihi yapıların zenginliği, kültür turizmine önemli katkı sağlıyor. Bu yapılardan Meryem Ana Manastırı, Şebinkarahisar Kalesi ve Taşhan, AA ekibince FPV drone ile görüntülendi.
İl Kültür ve Turizm Müdürü Kemal Gürgenci, AA muhabirine, 133 taşınmaz kültürel varlığa sahip Şebinkarahisar’ın, Giresun’un kadim bir kenti olduğunu söyledi.
Meryem Ana Manastırı’nın milattan sonra 2. yüzyılda yapıldığının tahmin edildiğini belirten Gürgenci, manastırda 1940’lı yıllara kadar ibadetin devam ettiğini, 2013-1014 yıllarında da restorasyon gerçekleştirildiğini kaydetti.
Gürgenci, Behramşah Camisi’nin Giresun’daki önemli Selçuklu eserlerinden biri olduğunun altını çizerek, aynı zamanda bir vakıf eseri olan caminin, Vakıflar Genel Müdürlüğünce restore edilerek yarınlara bırakıldığını ifade etti.
Şebinkarahisar Kalesi’nin 11. yüzyılda inşa edildiğinin bilindiğini belirten Gürgenci, bazı dönemlerde restore edildiğini söyledi.
Gürgenci, kalenin eteklerindeki Taşhan ve Fatih Camisi’nin de 15. ve 17. yüzyıldan izleri günümüze taşıdığını vurguladı.
Bunların çok değerli eserler olduğunu vurgulayan Gürgenci, “Bu eserlerin tamamı Şebinkarahisar’ın kadim bir şehir olduğunu ve Şebinkarahisar’ın geleceğe çok kıymetli eserler bırakacağını ifade ediyor.” diye konuştu.
Gürgenci, farklı medeniyetlerin eserlerinin günümüze kadar ulaşabildiğine dikkati çekerek, “Tarihin izlerini Şebinkarahisar’da görsel olarak bulmak çok mümkün ve ziyaretçilerin bunu görmesi de çok ayrı bir özellik ve güzellik.” ifadelerini kullandı.
– “Giresun için çok doğal ve kültürel destinasyon haline geliyor”
Taşınmaz kültür varlıklarının yanı sıra doğal güzelliklere de değinen Gürgenci, şöyle devam etti:
“Şebinkarihasar Giresun için çok doğal ve kültürel destinasyon haline geliyor. Sadece taşınmaz kültür varlıklarıyla değil, doğal güzellikleri, gastronomik değerleriyle de o bölge yeni bir destinasyon halinde tüm ziyaretçilere, turistlere imkan sağlayacak. Turizmin çeşitlendirilmesi adına burada bulunan tüm eserler ilimiz için çok kıymetli, turizmin çeşitlendirilmesi adına da çok özel bir anlam ifade ediyor.”
Kemal Gürgenci, Giresun’a gelen ziyaretçilerin sadece yaylaları, ormanları ve akarsuları değil taşınmaz kültür varlıklarıyla geçmiş ile olan bağı da görmelerinin mümkün olacağını sözlerine ekledi.
