Daha önce de söylemiştim, şimdi yeniden söylüyorum. TMSF tarafından yönetilen bir şirkete CEO olarak atandıysanız, “bu sizin başarılarınız sebebi ile olabilir”, saygı duyarım, anlarım, başarılarınızı da taktir ederim. Ama ben siyasetçi değilim diye başladığınız cümlede, size karşı iddiaları olanlardan daha fazla siyaset yapıyorsanız, basın toplantısını reality şova dönüştürüyorsanız, size söyleyecek birkaç sözüm olur. Bu soruları size basın toplantınız sırasında da sorabilirdim. Hatta birkaç kez yeltendim. Ama 2 saati aşkın süre ile devam eden toplantınızın sonunda bırakın soru sormayı, nefes alacak takatim kalmadı, salonda ki bir çok arkadaş gibi.
İDDİALAR
Bir makama geldiyseniz ve bunu kendi sermayenizle yapmadıysanız, atanmış olduğunuz kurumların siyaset tabanı sebebi ile, siyaset sizinle ilgili iddialarda bulunabilir. Bunu söyleyen milletvekili ve söylediği yer meclis kürsüsü. Milletvekillerinin her şeyden öte kürsü dokunulmazlığı vardır. Sizinle ilgili iddiaları ortaya koyup araştırılmasını talep etmişler.
- Bu vekillerin sizinle önceki hayatınızdan bir garezi mi var?
- Bu vekiller, sizin özel hayatınızı mı sorguluyor?
- Bu vekiller, TMSF tarafından kayyım atanan ve CEO olarak sizin başında bulunduğunuz şirketi sorgularken, iddiaları en üst makamda, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde dile getirirken sizden destur mu almalı?
- Bir sıkıntınız yok ise, araştırılması, cevaplandırılması sizi neden rahatsız eder?
YANLIŞLAR!
Şahsım adına, sayın Ertekin’i şirket için başarılı bir yönetici olarak gördüm bu güne kadar. Ama dünkü basın toplantısı, Ertekin’in, duygusal, yalnız ve hırçın olduğunun göstergesi idi. Milletvekillerinin yaptığı açıklamalar için “Mikrofon Şehveti” ifadesini kullanan Ertekin’in bu ifadesi başta hoşuma da gitmişti. Ama toplantının sonunda, söylediğim cümle “ Eğer vekillerin yaptığı mikrofon şehveti ise, Ertekin tüm salonu *****”… Ertekin ben halkım, ben seçmenim diyor. Bende yine soruyorum.
- Hangi halk, 100’e yakın basın mensubuna yemek yedirip, onları ortalama 3 saat hapsedebilir.
- Sizin yapabildiğiniz kapsamda ki basın açıklamasını, iddiaların sahibi milletvekilleri bu güne kadar yapabilmiş midir?
- Hangi cumhur, salona bu kadar misafirin yanında, yüzlerce holding çalışanını getirip, şahitlik etsinler, kalkın denilince ayağa kalksınlar diye oraya getirebilir ve mesailerini ödeyebilir.
- Eğer bir şirketi yönetmek se derdiniz, bu güne kadar hangi şirket sahibi bu kapsamda bir toplantı organize edebilmiştir.
Mesela kimin gücü yeter, koskoca holdingin genel müdürünü, şirket müdürünü ayağa kaldırıp, “Doğruyu! Ama sadece doğruyu söyleyeceğinize yemin eder misiniz…. – Yemin eder misiniz” diyerek, Amerikan film repliklerini, canlandırma sahnesi olarak tekrar yaşatmaya.
CEVAPLAR
Usule uysun diye bir arkadaşımız soru sordu. Ama sahne ve mizansen o kadar güzel hazırlanmıştı ki, salonda ki bir çok kardeşim, temaşadan gözünü alamadı. İddiaların çürük noktaları temel alınarak yapılmış bir “Amerikan mahkeme salonu” parodisi seyrettik. Toplantı öncesinde Ertekin’in çok üzerine gidildiği kanaatindeydim. Toplantı sonrasında, davranış ve sahne analizinden sonra aynı fikirde değilim. Cevaplarını aldıklarımız, sorularını soramadıklarımız…
- Size başka bir işletme ile ortaklığınız var mı diye soruldu, cevap toplantıya yetişmedi.
- Sizden önce ki CEO’nun 20 milyon dolar alıp kaçtığını söylemişti Çetin Arık. Benden önce ki CEO işi bıraktıktan sonra burada yaşadı dediniz. Bu para gitti mi, gitmedi mi, iddialar doğumu, yanlış mı anlatmadınız.
- Spora ve kulübe aktarılan rakamları konuşacaktık, siz Erol Bedir ve Berna Gözbaşı’na topu attınız. Ben çalmadım, çaldıysa onlar çaldı dediniz neredeyse.
- Derneklere vakıflara aktarılan paraları konuşacaktık, biz terör örgütüne para aktarmadık dediniz.
- Hükümet medyasına para aktardığınız vardı iddialarda, fox tv, vs derken yüzünüzü ekşitip o kısmı da geçtiniz.
- Mali verileri açıkladınız, nede çok büyümüşüz dediniz, rakam hesabınızı dolara çevirirsek, büyümemiş, küçülmüşsünüz diyemedi(m)k.
- 2016 yılında dolar 2,91 tl fiyatındayken açıkladığını 6,563 milyon cironun, bu günkü kurla 39,340 milyon olması gerektiğini size soramadık.
Ertekin, o denli güçlü bir mizansen ve sahne kurmuştu ki, izleyenlerin o heyecanı bir an kesecek nefesi dahi çıkamadı. Ama Ertekin, iddiaların da bir kısmını kendi içerisinde kabul etti. İddialar Hükümete yakın derneklere para aktarılması idi, kabul etti. İddialar, hükümete yakın medyanın tek taraflı beslenmesi idi, diğer medyalara burun kıvırarak bunu da kabul etti. İddialar bir önceki CEO’nun alıp gittiği iddia edilen paralardı, cevap verilmedi. Ama Yücel Arzen ile yapılan “Ayasofya” klibi gösterildi, Azerbaycan ile ilgili yapılan film gösterildi, Karabağa gönderilen 3 tır mobilya gösterildi.
SONUÇ
TMSF tarafından atanan bir yetkilinin parmak sallayacağı kişiler milletvekilleri değildir. Bu milletvekilinin muhalefet milletvekili olması, iktidar milletvekili olması fark etmez. Bir önceki rauntta, “bir lafa bakarım birde sahibine” diyecek kadar kendinizi siyasetten üstün görmeniz de cabası.
Şirketle ilgili iddialar var ise cevaplarsınız, araştırılmasına müsaade edersiniz. Yanlış ve doğruyu belirleyecek etken sahne performansınız değildir. Kulübe yardım ettiyseniz – ki sizden önce de bu holding Kayserispor’a yardım ederdi- bunu kendi cebinizden yapmadınız.
Belki de en çok aklıma takılan kısım, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin düzenlediği “bence de saçma” olan bir sanat etkinliğini sona koyarak, iddia makamının kendisinin değil, partilisinin yapmış olduğu işi ortaya koyarak benzetme çalışmanızdır. İstanbul’a göz kırpıp aday olacaksanız bilmem.
Not: Dinlemek isteyenler için, Radyo Radar “Yol Açık” Programında toplantı ile ilgili yapmış olduğum değerlendirme..????????
