Van Gölü Havzası’nın endemik türü olan inci kefali, bahar ayları bol yağışlı geçince son yılların en rahat ve uzun üreme göçünü yaptı. Geçen yıl kuraklık nedeniyle gerçekleşen balık ölümleri bu yıl yaşanmayınca da bölgeyi üreme alanı olarak seçen ve inci kefaliyle beslenen martı ölümleri de az oldu. Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi (YYÜ) Yaban Hayvanları Koruma Rehabilitasyon Merkezi Müdürü Prof. Dr. Lokman Aslan, “Son 23 yılın en yağışlı bahar sezonun olması hem balık göçünü uzattı hem de martıların kuluçkaya yatma süresini uzattı. Bugünlerde halen derelerimizde suyun olması, balıkların olması martılarda ölümün az olmasına neden oldu” dedi.
Van Gölü Havzası’ndaki adaları tercih eden martılar, mart ayında buralara gelerek yumurta bırakıyor. Gölün endemik türü olan inci kefali ile beslenen martılar, yaz aylarında özellikle kuraklık ve besin sıkıntısı nedeniyle ölüyordu. Bu yıl yağışın bol olduğu Van’da dereler suyla dolunca inci kefali de rahat bir üreme göçü gerçekleştirdi. Derelerin balıklarla dolduğu kentte inci kefalleri son yılların en rahat ve uzun üreme göçünü yaptı. Buna bağlı olarak besin ihtiyacını karşılayan martılarda, geçen yıllardaki gibi ölümler olmadı.
YYÜ Yaban Hayvanları Koruma Rehabilitasyon Merkezi Müdürü Prof. Dr. Lokman Aslan, martıların üreme alanları için güvenli olan yerleri tercih ettiğini ve Van Gölü Havzasında da Adır, Çarpanak ve Akdamar adalarında üremelerini gerçekleştirdiklerini söyledi. Nisan ayında yuvalarını yapmaya başlayan martıların aynı tarihlerde üreme göçüne çıkan inci kefallerinin de göçünün temmuz ayında son bulmasıyla gıda sorunu yaşadığını söyleyen Prof. Dr. Aslan, “Her sene ekosistem aynı gitmiyor. Son yıllarda temmuz aylarında dereler kuruyordu. Kuruduğu için de buna hazırlıksız yakalanan martılar gıda sorunu yaşayıp ölüyorlardı. Önceki yıllarda halkı tedirgin edici boyutta ölümler gerçekleşirken, bu sene balık göçünün uzun sürmesi, son 23 yılın en yağışlı bahar sezonun olması hem balık göçünü uzattı hem de martıların kuluçkaya yatma süresini uzattı. Martılar yavrularını büyütebildiler. Bugünlerde halen derelerimizde suyun olması, balıkların olması martılarda ölümün az olmasına neden oldu” dedi.
Temmuz-ağustos aylarında yaşanan toplu martı ölümlerinin ardından adalarda temizlik çalışmasının olmasına da dikkat çeken Prof. Dr. Aslan, “Nasıl bir pazar yeri pazar bittikten sonra temizleniyorsa, milyonlarca martının ürediği bu adaların ve çevresinin temizliğinin yapılması da gerekiyor. Geçmiş yıllarda bunu belediyelerle birlikte yapıyorduk ve çok sayıda martı ölüsü topluyorduk. Buraların bu dönemlerde temizliğinin yapılması gerekiyor” diye konuştu.
