Türk Hava Kuvvetleri, kuruluşunun 113’üncü yılını milli gurur kaynaklarıyla kutluyor. Yerli ve milli ürünlerin gökyüzündeki başarılı performansıyla imzasını atan HÜRJET, Akıncı İHA, Aksungur İHA ve KAAN gibi projelerle dikkat çekiyor.
Türk havacılığının kökenleri, Mahmut Şevket Paşa’nın öncülüğünde atılan adımlarla başlıyor. İlk pilotlarımızın eğitimine yönelik girişimler, 1911’de Tayyarecilik Komisyonu’nun kurulmasıyla ivme kazandı. Bu komisyonun çalışmalarıyla, Türk ordusu 1912’de ilk pilotlarına kavuştu ve Hava Okulu’nun açılmasıyla havacılık alanındaki faaliyetler hız kazandı.
Ancak Osmanlı’nın yenilgi sonrası havacılıkla ilgili yapılanmalardan vazgeçilmesiyle, Türk havacılığı bir dönem durgunluğa girdi. Ancak yeni Türk devletinin kurulmasıyla birlikte, havacılığa verilen önem yeniden arttı. 1920’de Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin açılmasıyla birlikte yeni bir döneme girildi ve Hava Kuvvetleri Şubesi kuruldu.
Zaman içinde yapılan teşkilatlanmalarla Türk Hava Kuvvetleri, Balkanlar’da güçlü bir hava kuvveti haline geldi ve 2. Dünya Savaşı boyunca muharebe için hazır bekledi. 1950’lerde ise jet filolarının kurulmasıyla Türk Hava Kuvvetleri’nin modernizasyonu hız kazandı.
Günümüzde Türk Hava Kuvvetleri, yerli ve milli projelerle adından söz ettiriyor. HÜRJET, KAAN gibi projelerle eğitim ve savaş uçaklarını yerli imkanlarla üretme hedefiyle ilerliyor. Ayrıca SİHA ve TİHA’lar gibi insansız hava araçlarıyla da güçlerini arttırıyorlar. Bunların yanı sıra, Keşif Uydu Komutanlığı ile uzay operasyonları ve uydu sistemlerinin kontrolü de Türk Hava Kuvvetleri’nin yeteneklerine ekleniyor.