Rehberlik Uzmanı Ceyhan, “Ebeveynler, çocuklarını başkalarının çocuklarıyla kıyaslamamalı”

Site Kapak Fotoğrafı (4)

Rehberlik Uzmanı Eğitimci-Yazar Başak Ceyhan, ailelerin çocuklarını başka çocuklarla kıyaslamaması gerektiğini söyleyerek, “Kıyaslamak kişinin benliğine çok zarar veren bir şey. Ailelere şöyle bir şey söyleyebilirim ki çocuklarını, başkalarının çocuklarıyla kıyaslayacakları zaman lütfen şunu düşünsünler; Çocuklar annelerini başkalarının annesiyle kıyaslasalardı ne düşünürlerdi? ‘Onun annesi böyle yapıyor anneciğim sen niye böyle yapıyorsun? Senin de böyle yapmanı istiyorum.’ Ya da ‘babacığım senin de böyle yapmanı istiyorum. Onun babası böyle yapıyor, arkadaşıma böyle davranıyor, senin de bana böyle davranmanı istiyorum. Arkadaşın babası onu buraya götürüyor, senin de beni buraya götürmeni istiyorum.’ Kıyaslamayı bu anlamda kesinlikle yapmamamız gerekiyor. Çünkü her çocuk özel, her çocuğun kendine özel yetenekleri, ilgileri, karakteri, kimliği, kişiliği var Hepimizin olduğu gibi birbirimizle kıyaslamak hiç de doğru olmuyor” dedi.
Rehberlik Uzmanı Eğitimci-Yazar Başak Ceyhan, her bireyin kendine özgü yetenekleri, başarısı olduğunu vurgulayarak ebeveynlerin, çocukların kendini keşfetmesine imkan sağlamaları gerektiğini söyledi. Ceyhan, “Başarı kavramı çok geniş bir kavram. Yani başarı kavramının içerisine neyi koyduğumuza çok bağlı. Hem aile olarak hem çocuğa bunu başarı kavramını nasıl öğrettiğimiz anlamında. Derslerdeki başarı, derslerde yüksek not almak mı? Yoksa çocuğun herhangi bir alanda kendini geliştirmesi mi? Ailenin bu anlamda çocuktan beklentisi ne? Ya da çocuğun kendisinden beklentisini, en çok da çocuğun kendisinden beklentisi ne sorusunun cevabı aslında başarı kavramıdır. Bizler biraz daha ders başarısını, ders notlarını, sınavlarda yapmış olduğu sonuçları başarı ya da başarısızlık olarak nitelendiriyoruz ama bu bazen çocukların özgüveninde sıkıntılar yaratmaya başlıyor. Örneğin Türkçe dersinde, matematik dersinde ilgi alanında olmayıp orada tam performansı gösteremeyen çocuk kendini hayatının her alanında başarısız ilan edebiliyor; öğrenilmiş çaresizlik gibi düşünebiliriz bunu aslında. Fakat hepimizin görüntülerinin birbirinden farklı olduğu gibi yeteneklerimiz, ilgilerimiz, yaptığımız işler, performansımız, potansiyelimiz, hepimizin birbirinden çok farklı. Çocukların da böyle haliyle. Dolayısıyla başarı kavramı denildiğinde aslında çocukların ilgi alanlarında, yetenek alanlarında, güçlü alanlarına aslında daha çok nasıl güçlendirebiliriz? Çocuk çünkü orada ilerlemek istiyor. Ünlü bir söz vardır, çocuk matematik dersinde güçsüz, teniste daha iyiyse ben tenis dersi aldırırım. Ama birçok aile matematik dersi aldırır derler. Bu söze gerçekten katılıyorum. Öncelikle çocukların güçlü olan yönlerini daha güçlendirmek, ilgili oldukları yeteneklerinin olduğu alanları daha güçlendirmek çocukları kendi hedeflerine uygun başarıya ulaştırır. Herkesin kendi içindeki başarı kavramı farklıdır. Bunu komple bir çerçeve içine alıp herkese aynı şekilde lanse etmek çok doğru değil diye düşünüyorum. Bu anlamda ailelerin yapacağı en güzel şey çocuklarının kendilerini tanımalarını, kendilerini keşfetmelerini sağlamalarıdır. Bu biraz uzun ve zorlu bir süreç olabilir çünkü çocuklar her şeyden biraz denerler, matematiğe biraz daha ilgi duyar bir süre, bir süre Türkçeye ilgi duyar. Bir süre basketbol oynamak ister. Sonra onu bırakır. Ben dans kursuna gideceğim der, daha sonra farklı tercihlerde bulunur. Bunları mümkün olduğunca, durumlara el verdiğince denemelerini sağlamak ve bu denediklerinin içerisinde çocuğun kendini keşfetmesini sağlayıp o alanda ailenin destek vermesi aslında çocuğun o başarı yolculuğuna atılan en güzel adımdır diye düşünüyorum” diye konuştu.

‘KIYASLAMAK İNSANIN BENLİĞİNE ZARAR VERİR’

Rehberlik Uzmanı Ceyhan, kıyaslamanın kişinin benliğine zarar verdiğini ifade ederek, “Kıyaslamak kişinin benliğine çok zarar veren bir şey. Ailelere şöyle bir şey söyleyebilirim ki çocuklarını, başkalarının çocuklarıyla kıyaslayacakları zaman lütfen şunu düşünsünler; Çocuklar annelerini başkalarının annesiyle kıyaslasalardı ne düşünürlerdi? ‘Onun annesi böyle yapıyor anneciğim sen niye böyle yapıyorsun? Senin de böyle yapmanı istiyorum.’ Ya da ‘babacığım senin de böyle yapmanı istiyorum. Onun babası böyle yapıyor, arkadaşıma böyle davranıyor, senin de bana böyle davranmanı istiyorum. Arkadaşın babası onu buraya götürüyor, senin de beni buraya götürmeni istiyorum.’ Kıyaslamayı bu anlamda kesinlikle yapmamamız gerekiyor. Çünkü her çocuk özel, her çocuğun kendine özel yetenekleri, ilgileri, karakteri, kimliği, kişiliği var Hepimizin olduğu gibi birbirimizle kıyaslamak hiç de doğru olmuyor maalesef” şeklinde konuştu.

Exit mobile version