Kültepe’deki kazılarda dini inanç sembollerinin devamı açığa çıkarılacak

Vali Günaydın Eş, dost, akrabadan kaynaklanan vakalar önemli noktada (13)

 

KAYSERİ’de 1948 yılından bu yana çalışmaların sürdüğü 6 bin yıllık Kültepe Kaniş Karum Ören Yeri’nde, haziran ayında başlayacak kazı çalışmalarında dini inanç sembolleri açığa çıkarılacak. Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Arkeoloji Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Fikri Kulakoğlu, “Asurlu tüccarlardan önce bizim yaklaşık günümüzden 4 bin 500 yıl önceki yapılarda daha önce bulduğumuz dini inanç sembollerinin devamını açığa çıkarmaya çalışacağız. Eğer gerçekleştirebilirsek Karum’da da yapacağımız çalışmalarda yine bir tüccar arşivine ve evine ulaşarak, Kayseri müzesine katkıda bulunmak istiyoruz” dedi.

Kayseri tarihini 6 bin yıl önceye dayandıran belgelerin gün ışığına çıkarıldığı Kültepe Kaniş-Karum Ören Yeri, kent merkezine 24 kilometre uzaklıkta bulunuyor. Hititlerin Anadolu’da kurduğu ilk kentin kalıntısı olan höyük ve onu saran Karum’dan oluşan Kültepe Ören Yeri’nde yönetim binaları, dini yapılar, ev ve dükkan ile atölye kalıntıları yer alıyor. Türkiye’nin önemli turizm merkezlerinden olan ören yerinde kazı, restorasyon ve envanter çalışmaları, 1948 yılından bu yana devam ediyor. Kış sezonu nedeniyle ara verilen kazı çalışmaları Haziran ayında başlayacak.

‘KÜLTEPE’DE KEŞFETTİĞİMİZ ÇOK ÖZEL VERİLER VAR’

Kazı Başkanı Prof. Dr. Fikri Kulakoğlu, kazı çalışmalarıyla ilgili bilgi vererek, “2021 çalışmalarına yakın zamanda başlayacağız. Biliyorsunuz Kültepe 12 aylık kazı programı içinde yer almaktadır. Bu yıl sanıyorum ki geçen yıldan daha uzun bir süre kazı çalışması yapılacak. Bu Haziran ayı başında kazılara başladığımızda, Ekim ayına kadar kazılar yapacağız. Tabii kazı sadece arazide kazmak değil, onun dışında da biz biliyorsunuz kampta çalışmalar devam ediyor. Yapılan kazılar sırasında bulunan eserler, objeler ve kayıtlar elden geçiriliyor ve bunlar depolanıyor. Bu yıl ağırlıklı olarak tepede gerçekleşecek. Bu Asurlu tüccarlar gelmeden önce daha önceki dönemleri anlamak üzere tepede çalışmalar yapıyoruz. Bu çalışmalar ilginç sonuçlar veriyor. Açıkçası şimdiye kadar bizim Kültepe’de keşfettiklerimiz çok özel veriler. Gerçekten sadece Türkiye’de değil, uluslararası camiada da yakından takip ediliyor. Dolayısıyla biz burada yaptığımız çalışmaların sonucunu bir şekilde alıyoruz” diye konuştu.

‘ASURLU TÜCCARLARIN GELDİKLERİ DÖNEMLERİ AYIRIYORUZ’

Prof. Dr. Kulakoğlu, çalışmaların eski Tunç çağı denilen bir alanda yapılacağını söyleyerek, “Daha önceden bulduğumuz 100’e yakın ‘idol’ dediğimiz, su mermerinden yapılmış heykeller vardı. O bölgede çalışmayı sürdüreceğiz. Onu keşfedebilirsek çok özel bir alanı çıkarmış olacağız. Bununla beraber sadece bu dönemler değil, aslına bakarsanız Kültepe’ye ilk kez ne zaman yerleşildiği konusunda da bilmediklerimiz var. Yine bu amaçla bizim höyük üzerinde Varşama sarayının kıyısında bir test sondajımız olmuştu. Orada çalışmalara devam etmek istiyoruz. Orada daha erken dönemleri açığa çıkaracağımızı geçen yıl gördük. Bunu yapmayı planlıyoruz. Biz Asurlu tüccarlar gelmeden önceki dönem ile geldikten sonraki dönemi ayırıyoruz. Umarım bu sene hem olanaklar hem de pandemi buna müsaade eder” ifadelerini kullandı.

‘SURİYE’DE BİLMEDİĞİMİZ BAZI OLAYLARI BURADA ÇÖZECEĞİZ’

Prof. Dr. Kulakoğlu, Kültepe’nin önemli bir yapı olduğunu belirterek, “Kültepe özellikle günümüzden 4 bin yıl önce günümüzü aydınlatan önemli bir merkez. İçinde çivi yazılı çıkan tabletler bunu bize gösteriyor. Buradaki bilgiler sadece Kültepe’yi aydınlatmıyor. Suriye’nin milattan önce 2 bin yılına ait önemli bulgular veriyor. Hatta şu an yaptığımız kazılar 3 bin yıla ait bulgular da verecek. Yani Suriye’de bilmediğimiz bazı olayları burada çözmüş olacağız. Aynı zamanda bugünkü Mezopotamya dediğimiz Irak’ın büyük bir kısmını içine alan bölgede dönemin bilinmeyenlerini Kültepe’deki tabletler veriyor. O zamanki dünya tarihini aydınlatması açısından son derece önemli. Tabii buradaki tabletler okunduğu zaman muhakkak faydası var. Biz çok fazla tarihi bilgiler veriyor. Aslında o zamanlar yapılmayan bir ticaretten bahsediyoruz” şeklinde konuştu.

‘BİZ ESER DEĞİL, VERİ PEŞİNDEYİZ’

Bu yıl iki önemli çalışma yapacaklarını kaydeden Kulakoğlu şöyle konuştu: “Bu yıl iki ayrı yerde çalışacağız. Aslında bakarsanız biz eser peşinde değil, veri peşindeyiz. Yani o eserler bize veri verecek diye takip diyoruz. Birincisi Asurlu tüccarlardan önce bizim yaklaşık günümüzden 4 bin 500 yıl önceki yapılarda daha önce bulduğumuz dini inanç sembollerinin devamını açığa çıkarmaya çalışacağız. Bunların yanında çıkacak diğer malzemelerde bizim için muhakkak son derece kıymetli olacak. Eğer gerçekleştirebilirsek Karum’da yapacağımız çalışmalarda da yine bir tüccar arşivine ve evine ulaşarak, zengin buluntularla Kayseri müzesine katkıda bulunmak istiyoruz.”

Exit mobile version