İlçeye adını veren köprünün binlerce yıllık kemer taşları, derede bulundu

videoframe_258946

Antalya’nın turizmde adından söz ettiren ilçelerinden Kemer’de bulunan Idyros Antik Kenti’ndeki kazılar devam ediyor. İlçeye adını veren Roma dönemine ait köprünün kemer taşlarının antik kent içindeki derede bulunması heyecan oluşturdu.

Antalya’nın Kemer ilçesinde kazı çalışmaları devam eden Idyros Antik Kenti, gün yüzüne çıkan tarihiyle dikkati çekiyor. Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın bu yıl sonu itibarıyla yapılarını ortaya çıkarmayı planladığı tarihi kent, hem karada hem su altında devam eden kazılarla bölgede tek olma özelliğiyle öne çıkıyor. Kemer Koyu, Ay Işığı Parkı ile balıkçı barınağı arasında yer alan kent, ilk defa 1976 yılında gerçekleştirilen kazılar sonucunda ortaya çıktı. İçerisinde kilise, mezarlar ve yerleşik hayata dair izlerin yer aldığı kentteki kazılarda taban mozaikleri de gün yüzüne çıktı. Mozaiklerde sarmaşık modeli dikkati çekti.

Kentteki buluntular arasında, 4’üncü yüzyıla tarihlendirilen kapalı Yunan haçı planlı mozaikli kilise, amfora mezarların bulunduğu nekropol alanı ve Roma köprü ayağı yer alıyor. İlçenin adını ise bu köprüdeki kemerlerden aldığı belirtiliyor. Kazılar hem karada hem su altında devam ediyor. Dalgıçlar Karayer deresinde dalış yaparak, 3 metre derinlikte köprüye ait kemer taşlarını gün yüzüne çıkarıyor. Nekropol alanında yer alan amfora mezarlar da tüm dünyada nadir görülen mezar tiplerini oluşturuyor.

Antalya Müze Müdürü Mustafa Demirel, Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın Geleceğe Miras Projesi kapsamında ülke genelinde olduğu gibi Antalya’da da çok yoğun çalışmaların yürütüldüğünü söyledi. Kemer’in Antalya turizminde önemli bir ilçe olduğundan söz eden Demirel, “M.Ö. 7. yüzyıldan M.S. 4-5’inci yüzyıla kadar uzanan geçmişi var Idyros Antik Kenti’nin. Kemer ismini veren bir Roma köprüsü var. Karayer deresi içinde yer alıyor bu köprü. Ağırlığı oraya verdik. Köprüyü açığa çıkarmaya çalışıyoruz. Sualtındaki çalışmalarda köprünün orta taşıyıcı ayağını bulduk. Bu bizi çok sevindirdi” dedi.

Köprünün restorasyon çalışmalarına da başlanacağını belirten Demirel, “Köprünün hem insan geçişi hem de ulaşım için kullanıldığını tahmin ediyoruz. Su altı kazısı ve kara kazıları olarak ikisinin bir arada yürütüldüğü bir alan bölgede yok. Tek örnek burası” dedi. Demirel, kilise yapısının ortaya çıkarılmasının ardından yapıya bağışta bulunan kişilerin isimlerinin yazılı olduğu taban mozaiğinin de ortaya çıkarıldığını söyledi.

Demirel, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy’un projeyi yakından takip ettiğini ve ödeneklerin sürekliliği noktasında destek olduğunu da kaydetti. Alan içerisinde su altı arkeoloji müzesinin de proje içerisinde kurulacağını ve alanın arkeopark olacağını da belirten Demirel, yıl sonuna doğru projenin olgunluk seviyesine geleceğini sözlerine ekledi.

Exit mobile version