Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Didem Güneş Aktaş, kavurucu sıcaklarda özellikle hamilelerin beslenme şekline ve su tüketimine dikkat etmeleri gerektiğinin altını çizerek, “Sıcaklıkların artmasıyla birlikte terlemenin de etkisiyle vücudumuzda su kaybı doğal olarak artış gösterir. Gebeler bu dönemde en az 2.5 litre su tüketmeli, hatta çok sıcak havalarda veya egzersiz yaptıkları günlerde 3 litre su içmeliler. Beslenmede hafif gıdalar tercih edilmeli, taze sebze ve meyve tüketimine özen gösterilmeli” dedi.
Artan sıcaklıklar hepimizi zorlarken, sıcak havalar gebeler için özellikle dikkat etmesi gereken ekstra hususları da beraberinde getiriyor. Gebeler bir takım önlemler alarak yaz mevsimini daha sağlıklı ve keyifli bir şekilde geçirebilirler. Medicana Grubu Medicana Ataköy Hastanesi’nden Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Didem Güneş Aktaş, sıcaklarda gebelerin alacağı önlemlerle ilgili açıklamalarda bulundu.
GIDA ZEHİRLENMELERİNE DİKKAT
Sıcaklıkların artmasıyla birlikte terlemenin de etkisiyle vücudumuzda su kaybının doğal olarak arttığını ifade eden Op. Dr. Didem Güneş Aktaş, “Gebelerin bu dönemde en az 2.5 litre su tüketmeleri ve hatta çok sıcak havalarda veya egzersiz yaptıkları günlerde 3 litre su içmelerini önemle tavsiye ediyoruz. Beslenmede hafif gıdalar tercih edilmeli, taze sebze ve meyve tüketimine özen gösterilmeli ve bununla birlikte elbette proteinli gıdalar da ihmal edilmemelidir. Sindirim problemlerine neden olabileceği için aşırı yağlı ve ağır gıdalardan uzak durulmalıdır” diye konuştu.
Yazın beslenme konusunda dikkat edilmesi gereken bir diğer önemli konunun da gıda zehirlenmeleri olduğunun altını çizen Op. Dr. Didem Güneş Aktaş, “Sıcaklıların artması ile birlikte gıdaların hızlı bozulma ihtimali artar, bununla birlikte bakteri ve toksin oluşumu ile gıda zehirlenmesi vakalarında artışlar görünür. Açık yerlerde satılan hijyenik olmayan gıdalarda uzak durulmalı, krema, tavuk ve konserve gibi riskli yiyeceklere dikkat edilmelidir” ifadelerini kullandı.
AŞIRI SICAKLARA DİKKAT EDİLMELİ
Gebeliğin doğası gereği anne adaylarında vücut ısısının artış gösterdiğini hatırlatan Op. Dr. Didem Güneş Aktaş, “Hamileler yüksek sıcaklarda daha çok etkilenebilir. Özellikle günün en sıcak olduğu öğlen saatlerinde (11:00-16:00 arası) mümkünse dışarı çıkmaktan kaçınılmalıdır. Gölge, serin ve korunaklı alanlarda veya iklimlendirilmiş ortamlarda bulunmak gebeleri daha konforlu kılacaktır” açıklamasında bulundu.
Gebeler için bir yandan güneşin tadını çıkarıp bolca D vitamini depolarken diğer yandan da güneşin zararlı etkilerinden korunmaları gerektiğine dikkat çeken Op. Dr. Didem Güneş Aktaş, “Gebelikte artan hormonlar nedeni ile ciltte lekelenme oluşma ihtimali de artacağı için dışarı çıkarken yüksek koruma faktörlü güneş koruyucular ihmal edilmemeli ve ense bölgesini de kapatacak şekilde geniş gölgeli şapkalar tercih edilmelidir. Kıyafet seçiminde açık renkli, pamuk veya keten içerikli, bol ve rahat kıyafetler tercih edilmelidir. Polyester içerikli ve dar kıyafetlerden kaçınılmalıdır” dedi.
AYAKLARDAKİ ÖDEM SIK RASTLANILAN BİR PROBLEM
Hamilelik sürecinde kadınlarda ödemin sık rastlanılan bir problem olduğunu söyleyen Op. Dr. Didem Güneş Aktaş, “Anne karnında bebeğin büyümesi ile beraber oluşan bası nedeniyle bacak damarlarında dolaşım bozulur. Yazın sıcakların da artmasıyla ayak ve bacaklarda ödem problemi daha da çok görülür. Ödemden ötürü şişen ayaklar için rahat ve ortopedik ayakkabı ile terlikler tercih edilmelidir. Yüksek topuktan kaçınılmalı, gün içerisinde ayaklar yukarıya doğru uzatılarak dinlendirilmelidir. Aşırı tuzdan uzak durmak, bol su tüketimi ve bacaklara yapılacak hafif masajlar ödeminizi azaltacaktır” diye konuştu.
EGZERSİZ YAPARKEN AŞIRIYA KAÇILMAMALI
Yüzme ve yürüyüş gibi hafif egzersizlerin güneş ışınlarının çok dik olmadığı serin saatlerde yapmaya özen gösterilmesi gerektiğini ifade eden Op. Dr. Didem Güneş Aktaş, “Egzersiz yaparken aşırıya kaçmayın. Gebelikte yüzme en çok tercih edilen egzersizlerdendir. Mümkünse daha çok denizde yüzmeyi tercih edin ancak temizliğine güvendiğiniz havuzlar da kullanılabilir. Denizden çıktıktan sonra ıslak mayo ile kalmak idrar yolu enfeksiyonu ve mantar şikâyetlerini kolaylaştırabileceği için mayo bir an önce değiştirilmelidir” ifadelerini kullandı.
Riskli bir gebelik söz konusu değilse gebeliğin 36’ncı haftasına kadar seyahat edilmesinde sakınca olmadığını hatırlatan Op. Dr. Didem Güneş Aktaş, “Mümkünse gebeler için en konforlu ve güvenli dönem gebeliğin ikinci üç aylık dönemidir. Ulaşımda uçak yolculuğu gebeler için güvenli bir seçenektir. Gebeliğin 28’inci haftasına kadar anne adayları doktor raporu olmadan uçak ile seyahat edebilirken, 28-36’ncı haftalar arasında doktor raporu ile seyahat edebilirler” dedi.
Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Didem Güneş Aktaş sözlerini şöyle tamamladı:
“Ulaşımda otobüs yolculuğu mola sayısının az olması ve daha az konforlu olduğu için daha az tercih edilebilir. Özel araç ile yolculuklarda 2 saatte bir mola verip 10 dakikalık yürüyüşlerin yapılması ihmal edilmemelidir. Kara yolculuklarında seyahat süresinin 6 saatten uzun olmamasına dikkat edilmelidir. Gerek kara yolu, gerek hava yolu ile yapılacak uzun süreli seyahatlerde varis çorabı giyilebilir. Uzun süreli hareketsiz oturmak bacaklarda şişliklere ve hatta pıhtılaşma problemlerine neden olabilir. Bu nedenle kan dolaşımını arttırmak için arada hareket etmek önemlidir. Bu noktalara dikkat ederek, yazın keyfini gebelik sürecinde de çıkarmaya devam edin. Özel durumlar için doktorunuza danışmayı ihmal etmeyin.”
