GÖĞÜS AĞRISI YAŞAYANLAR ACİLEN HEKİME BAŞVURMALI

Site Kapak Fotoğrafı (20)

KAYSERİ (1HA-ÖZEL) – Özel Tekden Hastanesi doktorlarından Kardiyoloji Uzmanı Bahadır Şarlı, göğüs ağrısı yaşayanların mutlaka doktora başvurması gerektiğini söyledi. Kalp krizi nedeniyle hastane içerisinde ölüm oranlarının düşük olduğunu belirten Şarlı, ancak hastane dışındaki ritim bozukluklarının ani ölümlere sebep olabileceği uyarısında bulundu.
Kalp krizi, kalp damarlarındaki plakların herhangi bir nedenle çatlaması sonucu bu plağın etrafında oluşan pıhtının kalp damarındaki akımı engellemesiyle ölümcül sonuçlar doğurabilir. Kalp krizinin genellikle göğüs ağrısıyla kendini belli ettiğini belirten Kardiyoloji Uzmanı Bahadır Şarlı, bu türden ağrısı olanların en yakın tıp merkezine giderek yardım almasını önerdi. Şarlı, “Göğüs ağrısı şikayeti bulunan hastaların en yakın tıp merkezine başvurması ve çekilen EKG’lerin neticesinde kalp krizi durumu söz konusuysa tedavi edilmesi gerekir” dedi.
Kalp damarındaki akımın engellenmesinin ne gibi sonuçlar doğurduğunu anlatan Kardiyoloji Uzmanı Şarlı, “Bu durum gerçekleştiğinde öncelikle kalbin ileti sisteminde ölümcül ritim bozukluklarına neden olabilecek bozulmalar meydana gelir. Kalp krizinden ölümlerin en sok nedeni özellikle ilk saatlerde meydana gelen ölümcül ritim bozukluklarıdır. Bunun tedavisi de genellikle bir sağlık personeli tarafından elektroşok verilerek düzeltilmesidir. Hastane içerisinde ölüm oranları kalp krizlerinde oldukça düşüktür. Bu yüzden göğüs ağrısı olan hastaların bu ağrıyı ciddiye alıp kalp krizi olabileceğini düşünerek en yakın hastaneye başvurmaları gerekir. Ritim bozuklukları hastane içerisinde gelişirse kolayca tedavi edilebilirken, hastane dışında ani ölümlere sebep olabilir” diye konuştu.
Kalp krizinin ilk 4-6 saatte yapılan müdahaleyle daha kolay atlatılabileceğini belirten Şarlı, 12 saatten sonra riskin arttığını anlattı. Geç başvurularda iki temel problemin ortaya çıktığını belirten Şarlı, “Netice itibariyle kalp damarları, kalp kası dediğimiz bir dokuyu beslemektedir. Kriz neticesinde bu dokunun kan akışı kesildiğinde kalıcı hasar meydana gelebilmektedir. İlk 4-6 saatte yapılan müdahalelerde bu tıkanan damar açıldığı zaman neredeyse hasarsız atlatılabilirken 12 saatten sonra bu damarın beslediği bölgede canlı doku oranı ciddi olarak azalmaktadır. Müdahale yapılsa dahi çok faydası olmamaktadır. Bu durum hastalara uzun yıllar mücadele edeceği kalp yetmezliği de dahil olmak üzere bazı problemleri bırakmaktadır” diye konuştu.

Exit mobile version