Çocukluk çağında beslenme nasıl olmalıdır?

Site Kapak Fotoğrafı (28)

 

KAYSERİ (1HA – ÖZEL) – Özel Tekden Hastanesi Beslenme ve Diyet Uzmanı Kübra Özaslan, çocukluk çağında sağlıklı beslenme için hangi besin gruplarının tüketilmesi hangi ürünlerden uzak durulması gerektiğini, çocukluk çağında subleman kullanımını, akne oluşumunu ve obezitenin nedenlerini anlattı.

Çocukların büyüme ve gelişme süreçlerinin sağlıklı ilerlemesinde beslenme oldukça önemli bir rol oynuyor. Çocukluk çağında beslenme ile ilgili önemli bilgiler veren Özel Tekden Hastanesi Beslenme ve Diyet Uzmanı Kübra Özaslan, çocukluk çağında enerji gereksiniminin diyet referans alımlarında yaşa ve cinsiyete göre değişkenlik gösterdiğini söyledi. Bu durumun çocuktan çocuğa farklılık gösterdiğini dile getiren Özaslan, “Enerji gereksinimi aslında diyet referans alımlarında, yaşa ve cinsiyete göre değişkenlik göstermektedir ve listelenmiştir. Fakat bu çocuktan çocuğa doğru değişir. Çocukların fiziksel aktivitesine, genetik yapısına, boyuna göre değişkenlik gösterir. Protein ise benim için en önemli besin öğesidir. Proteinler yetersiz alındığında çocuklarda büyüme geriliği görülür. Bodurlukta artış görülür. Bu yüzden en önemli besin öğesi proteindir ve proteinden yetersiz beslenilmemesi gerekiyor. Yeterli proteini verdiğimiz ise büyüme ve gelişmesi doğru bir şekilde ilerler. Karbonhidrat grubu genelde 130 gramlık önerilir fakat maalesef ki bizim gençlerimiz, çocuklarımız, karbonhidratı 130 gramdan çok daha fazla almaktadır. Karbonhidratta da önemli olan kaliteli karbonhidratla mı yoksa kalitesiz karbonhidratlardan mı beslendiğidir. Çocuklarımız genelde kalitesiz karbonhidrat grubundan besleniyor. Posadan dolayı, sebze grubu, meyve grubu ve tahıl grubundan karbonhidratı karşılamaları gerekirken maalesef ki daha basit karbonhidratlar olan fastfood seçeneğine veya alkolsüz içeceklere yöneliyor. Yağ grubuna baktığımızdaysa yağda net bir gramaj veya hesap vermiyoruz. Hesaplama yapmıyoruz. Yağda önemli olan yine kaliteli yağlar kullanmamız. Çocuklarımız doymuş yağlardan uzak durmalı. Günlük enerjiyi genelde yüzde 10’unun altında olmasını isteriz. Yani kötü yağlar, margarin gibi yağlardan çocukların mutlaka uzak tutuyoruz. Vitamin, minareler ise mikro besin öğesidir. Vitamin ve mineraller, meyve ve sebze yenilmediği için çocuklarda düşük kalıyor. Adolesan dönemde özellikle kız çocuklarında vitamin, mineral yetersizliği görüldüğü için ailelerin bu konuda dikkatli olması gerekiyor” şeklinde konuştu.

ÇOCUKLUK ÇAĞINDA SUBLEMAN KULLANIMI

Şu an piyasadaki sebzelerden, meyvelerden tam anlamıyla vitamin mineral alamadığımız için çocuklar yetersiz kalabildiğini belirten Özaslan, “Çocuklarda subleman kullanımını ben önermiyorum. Fakat şu an piyasadaki sebzelerden, meyvelerden tam anlamıyla vitamin mineral alamadığımız için çocuklar yetersiz kalabiliyor. Çocuk doktoruna gittiklerinde kan verildiğinde, vitamin ve mineralinde herhangi bir eksiklik görülürse o zaman doktor tavsiyesiyle alınmalıdır. Sosyo ekonomik durumu yüksek olan aileler çocuklarımız daha iyi olsun diye veya daha vitaminli olsun diye bilinçsiz bir şekilde eczanelerden multivitamin alıyorlar. Bu durum çok yanlıştır. Buradaki yetkili kişi maalesef aileler değil işin uzmanına sorarak multivitamin kullanmalılar. Çocuklarda kötü beslenme alışkanlığı birkaç bağışıklıkta inceleyebiliriz. Mesela çocuklar daha fazla uyuyabilmek için kahvaltı öğününe atlarlar. Kahvaltıyı atladıklarında maalesef ki performansları ve derse odakları da düşer. Bir öğrencinin mutlaka sabah kahvaltısını sağlıklı bir şekilde yapması gerekiyor. Kahvaltıyı yapmayan öğrencilerde ilk bir saat, iki saat hiçbir şey yemeden duruyorlar sonrasında hemen kantinlerde veya marketlerde satılan atıştırmalıklara yöneliyorlar. Bu da işin yanlış kısmı. İkincisi fastfood hazır besinler. Fastfooda yönelim çok arttı. Fastfoodlar maalesef doymuş ya içeriyor, yüksek kalori, düşük protein içeriyor.  O yüzden sağlıksız bir beslenme alışkanlığına doğru gidiyor” ifadelerini kullandı.

 

AKNE OLUŞUMUNUN BESLENME İLE İLGİSİ VAR MI?

Çocuklarda akne oluşumunun beslenmeye bağlı olmadığını ama akne şiddetinin beslenme ile ilişkili olduğunu ifade eden Özaslan, “Akne oluşumu çocuklarda ve ergenlik döneminde başlıyor. Bazıları çok daha zor gelişiyor bazıları kolay atlatıyor. Akne oluşumunun şiddeti beslenmeye bağlıdır diyebiliriz. Yani beslenme düzenimizle, akneleri tamamen yenemeyiz ama şiddetini düşürebiliriz. Posadan zengin besleneceğiz. Yani sebzeler, meyveler ve tahıl grubu mutlaka olacak beslenmemizde. Sağlıksız beslenmeler kesinlikle uzak duracağız. Yani Fastfootlar, cipsler, abur cuburlar, yüksek yağ içeriği olan, doymuş yağı içeriği olan proteinler fakir olan, vitamin minerali olmayan bir beslenme düzenini bir kenara bırakacağız. Bol su tüketeceğiz” diye konuştu.

OBEZİTEDEN NASIL KURTULABİLİRİZ?

Çocukluk döneminde obezitenin de ciddi bir sağlık sorunu olduğunu söyleyen Diyetisyen Özaslan, konuyla ilgili şunları söyledi: “Çocukluk çağında obezite maalesef ki ciddi bir sorundur. Birçok hastalığı da yanında getirir. Eğer çocukluk çağında başlamıyorsa bile mutlaka yetişkinlik çağında gelip onu bulacaktır. Bu yüzden obeziteyi yetişkinlik dönemine taşımadan bir uzman eşliğinde çocukken yenilmesi gerekiyor. Çocuklarda dahi görülebilen TİP-2 diyabet, hipertansiyon, kalp rahatsızlıkları, uyku apnesi gibi birçok rahatsızlık maalesef ki çocuklarımızı gelip bulabilir. Bu yüzden bu çocuklardaki obeziteyi bu yaştayken yenmemiz gerekiyor. Obeziteden kurtulmanın birçok aşaması var aslında. Biz çocuğu detaylı bir şekilde araştırmayı yaptıktan sonra karar veriyoruz. Obezitenin derecesi önemli yanında ek bir hastalığı var mı? Bu önemli nasıl bir çevresi var? Ailesi bilinçli mi? Bunların hepsi önemli. Daha sonra beslenmesine geçtiğimizde ise çocukla birlikte baş başa öncelikle vücut analizini yapıyoruz. Sonrasında kanını yolluyoruz. Biyokimyasal bulgularına bakıyoruz. Daha sonra diyetisyeniyle birlikte sağlıklı dengeli beslenme hazırlıyoruz ama asla çocuk yaş grubunda yetişkinlere verdiğimiz gibi keskin yasaklar yoktur. Yani on beş yaşındaki bir çocuğu hayal edin. Bu Çocuk arkadaşları bir doğum günü partisine katıldı. O çocuğun birbirini pasta yemesi yasak değildi ve olmamalıdır. Bu çocuk yani yaşam kalitesi düşmeden kendisini arkadaşlarından ayrı olduğu Düşünmeden bir beslenme planı hazırlanır. Ona göre devam edilir. Ve bu süreç yetişkinlerdeki kadar hızlı olmaz. Çocuk yaş grubu obezitede mutlaka yavaş yavaş ilerlemeliyiz.”

Exit mobile version