Bakan Özhaseki, “Yeşil dönüşüm tercih değil zorunluluktur”

Fotoğraflı (5)

 

– Türkiye Yüzyılında Yeşil Dönüşüm Zirvesi programında konuşan Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki, “Bu yeşil dönüşümü sağlamak bizim için tercih değil bir zorunluluktur. Ulusal Yeşil Sertifika sisteminin yaygınlaşmasını sağlamak istiyoruz. Her binanın mutlaka bu sertifikayı almasını uygun görüyoruz. Fabrikalarımızın özellikle yeşil mutabakat eylem planı neticesinde yeşil dönüşüm belgesini almalarını da zorlayacağız. Türkiye’nin yeşil süper güç olması yönünde arkadaşlarımızın gayretleri var. Bu konuda üzerimize düşeni yapacağız” dedi.

Mimar ve Mühendisler Grubu (MMG) Kayseri Şubesi tarafından Türkiye Yüzyılında Yeşil Dönüşüm Zirvesi programı Erciyes Kültür Merkezinde (EKM) gerçekleştirildi. Programa Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki, Kayseri Valisi Gökmen Çiçek, AK Parti Kayseri Milletvekili Sayın Bayer Özsoy, Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanı Memduh Büyükkılıç, Mimar ve Mühendisler Grubu (MMG) Genel Başkanı Bülent Şen, MMG Kayseri Şube Başkanı Sefa Karademir, mimar ve mühendis davetliler katıldı.

Türkiye Yüzyılında Yeşil Dönüşüm Zirvesi programında konuşmasından önce programa sanayi, inşaat ve gayrimenkul sektöründeki iş adamlarının bulunmamasından dolayı sitemini dile getiren Bakan Özhaseki, “Erken demek olmaz tam zamanında yapılan bir toplantı olarak görüyorum. Ama küçük bir sitemim var. Belki bu toplantıyı en çok dinlemesi gereken insanlar sanayicilerimizdi, gayrimenkul sektörüyle uğraşan insanlarımızdı, inşaat sektörüyle uğraşanlardı. Onları çok yakından ilgilendiren konular var burada. Finansmana erişimde, yurt dışına ihracat yapmakta karşılarına onlarca zorluk çıkacak. Bu dönüşüme ayak uyduramadıklarında, bu dönüşüme uyum sağlayamadıklarında karşılarına çıkacak felaketten ne yazık ki arkadaşlarımızın herhalde haberi yok. Bu salonda bulunan değerli kişilerin dışında belki 10 misli bir kalabalıkla katılım olup buradaki konuları birebir dikkatli dinleyip hatta katkıda bulunup hatta yakında mecliste çıkaracağımız yasaya, ‘şu yanlış olur, bu doğru olur, mutlaka şunun yer alamsı lazım’ gibi fikirleriyle aydınlatmaları gerekirken ne yazık ki sadece ilgili arkadaşlarımızın burada yer almış olması bana göre ufak bir üzüntü vesilesi. İnşallah onlarda farkına varırlar bir an önce kendilerini ayarlarlar” ifadelerini kullandı.

‘ORADA ZALİM BİR KAVİM VAR’

Konuşmasında Filistin konusuna da değinen Bakan Özhaseki, “Popüler kültür bir taraftan dünyadaki belki hepimizi çok yakından ilgilendiren olaylar bir taraftan gündemde olunca belki yeşil iklim, yeşil dönüşüm gibi konular biraz light geliyor gibi olabilir. Çünkü Filistin meselesi var içimiz yakıyor. Orada bir zalim kavim var. Arkasına aldığı süper güçlerle beraber zulmüne hiç sınır tanımadan devam ediyor. Karşısında da ne yazık ki mazlumları temsil eden gruplarında darmadağınık olması ve her birinin başka başka alemlerde başka başka dertlerde olmuş olması o mazlumlarında ne yazık ki çile çekmelerine devam etmelerini sağlıyor. Böyle bir ortamda zihnimizi toplayıp böyle bir ortama gelebilmekte kolay değil. Ama ne yapalım hayatta böyle. Bir yerde çocuk doğuyor bir başka yere gidiyoruz cenaze kaldırıyoruz” şeklinde konuştu.

‘HEDEFİMİZ YEŞİL DÖNÜŞÜM UYUMLU ŞEHİRLER, SANAYİLER OLUŞTURMAK’

Bakanlık olarak hedeflerinin yeşil dönüşüme uyumlu şehirler ve sanayi oluşturmak olduğunu ifade eden Bakan Özhaseki, “Bizim bakanlık olarak hedefimiz bir taraftan sağlam, sıfır atık uyumlu bir taraftan da yeşil dönüşüm uyumlu şehirler, sanayiler oluşturmak. Şehir bizim medeniyetimizde kıymetli. Çünkü şehirlerde bir taraftan ekonomi, üretim, tarım var ama bir taraftan da kültür, sanat, insan, medeniyet, din hayat var. Kayserimizde binlerce yıldır yaşayan, çevresinin cazibe merkezi olmuş orta büyüklükte bir şehir. Kendine has karakteri çevresine damga vuruyor. İnşallah bundan sonrada yeşil dönüşüme uyum sağlayarak, yeşil ekonomiyi önceleyerek bu konuda da çevresindeki şehirlere önderlik eder diye niyazda bulunuyorum” diye konuştu.

‘YEŞİL DÖNÜŞÜMÜ SAĞLAMAK BİZİM İÇİN TERCİH DEĞİL BİR ZORUNLULUKTUR’

Yeşil dönüşüm projesinin bir zorunluluk olduğunun altını çizerek konuşan Bakan Özhaseki, “Bu yeşil dönüşümü sağlamak bizim için tercih değil bir zorunluluktur. Eskiden insanoğlu doğa içerisinde doğa ile uyumlu bir şekilde yaşarken özellikle sanayi devrimiyle birlikte büyük şehirleşmeye doğru gitti. Aşırı üretim başladı. Aşırı üretimbaşlayınca aşırı tüketimi de tetikledi bu iş. Dünyada, ülkemizde büyük bir çaba var. Biz Türkiye olarak üzerimize düşeni yapıyoruz. Dünyayı kirleten ülkeler sıralamasına bakıldığı zaman Türkiye çok gerilerde ve yüzde 1’ler sınıfında. En çokta bunu sloganlaştırıp dünyayı kirlettiğini görüyoruz. Amerika Birleşik Devletleri, Avrupa Birliği ülkeleri, Hindistan, Çin, Afrika ülkeleri gibi. İklim Değişikliği Ulusal Eylem Planımızı 541 maddeyle geçtiğimiz günlerde açıkladık. Birçok konuda olduğu gibi çevre ve sıfır atık konusunda da önderlik eden Emine Erdoğan Hanımefendinin liderliğinde bu konuyu kamuoyuyla paylaştık” dedi.

‘FABRİKALARIMIZIN YEŞİL DÖNÜŞÜM BELGESİNİ ALMALARINI DA ZORLAYACAĞIZ’

2000 bin yılında önce yapılmış olan sağlıksız konutların sağlıklı hale getirilmesi için çaba sarf ettiklerini ifade eden Bakan Özhaseki, “Sıfır Atık’ 2017’de başladı. Şu anda dünyaya mal oldu. Ülkemizde başlayıp dünyaya mal olan bir marka haline geldi adeta. Dönüşüm kutularında dönüştürdüğümüz her şey ekonomiye geri dönüyor. Mutfak atıkları gibi atıkların hepsini de komposto haline gelip gübre haline dönüştürüldüğü bir ortam bugün dünyada kabul görmüş bir ortam. Birçok ülkeden gelen insan bunu nasıl yapıp, başardığımız hangi aşamada olduğumuzu, kendilerinin bu işi nasıl yapabileceklerini sorarak ülkelerinde gündem yapmaya devam ediyorlar. Çöp diye tabir ettiğimiz 45 buçuk milyon atıklar ekonomiye kazandırılmış vaziyete. Buda yaklaşık 4 milyar dolara tekabül ediyor. Ve 43 milyon ağaç kesilmekten kurtuldu. Yestr diye adlandırılan Ulusal Yeşil Sertifika sisteminin yaygınlaşmasını sağlamak istiyoruz. Her binanın mutlaka bu sertifikayı almasını uygun görüyoruz. Fabrikalarımızın özellikle yeşil mutabakat eylem planı neticesinde yeşil dönüşüm belgesini almalarını da zorlayacağız. Bu dönüşüm belgesini almayan sanayici Avrupa’ya mal satmaya çalıştığında sınırda bir sorun yaşayacak. 2 bin yılından önce yapılmış olan sağlıksız konutları sağlıklı hale getirmeye gayret ediyoruz. Türkiye’nin yeşil süper güç olması yönünde gayretlerimiz var” ifadelerini kullandı.

AK Parti Kayseri Milletvekili Sayın Bayar Özsoy ise konuşmasında şu ifadelereyer verdi: “Ben de mühendisler grubunun bir mensubu olmaktan gurur duyuyorum. Mühendis kardeşlerimizle de görüşüyoruz zaman zaman. Çocuklarımızın geleceği, torunlarımızın geleceği, ülkemizin geleceği, yaşanabilir bir çevreye kavuşmak için konunun uzmanları inşallah bizi bilgilendirecekler. Ben burada olmaktan çok mutluyum. Filistin’de yaşanan vahşetin bir an önce tamamlanmasını, siyonist İsrail’in Filistin’den bir an önce gitmesini, Doğu Kudüs’ü başkent olan bir Filistin özlemiyle hepinizi saygıyla selamlıyorum.”

Yeşil dönüşüm projesinde kurum ve kuruluşlarında üzerlerine düşen görevleri yerine getireceğini dile getiren Başkan Büyükkılıç, “Gerçekten hepimizin duyarlı olması gereken bir alanda farkındalık oluşturmak amacıyla yapmış olduğunuz bu önemli ve anlamlı çalışmadan dolayı sizlere teşekkür ediyorum. Çok değerli bakanım; sizlerin bu süreç başlamadan evvel Kayserimize gerçekten sizlerin de sürekli vurguladığı 4-5 tane park ile başlayan yeşil alan konusundaki çalışmaları binlerce yeşil alanlara dönüştürmek suretiyle, her alanda ağaç dikim olsun, yeşil alan olsun, gerekli duyarlılığı gösterdiğinizi ve bizlerin de bu süreçte bunu devam dediğimizi bilmektesiniz. Ayrıca kentsel dönüşüm alanında olsun, yenilenebilir enerji alanında olsun ya da her konuda gerekli duyarlılığı gösterirken kurum ve kuruluşlarla da iş birliğimizi sürdürmekteyiz. Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığımızın talimatları doğrultusunda ilgili daire başkanlığımızla kurmak suretiyle bu alandaki duyarlılığımızı daha da ön plana çıkartacak çalışmalar ile adeta geri dönüşümle ilgili çalışmalar başta olmak üzere her alanda gerekli çalışmaları yapmakta ve gerçekten önemli de mesafeler katettiğimizi sizler de takip etmektesiniz. Yenilenebilir enerji konusunda gerek ilçe belediyelerimiz gerekse Kayseri Büyükşehir Belediyesi olmak üzere yaptığımız çalışmalar ile de en önemli, adeta bu alanda çalışmalara imza attığımızda hatırlatmak isterim. Bu işi uzmanlarına bırakarak bizleri yönlendirici, şehrimize ve ülkemize katkı sağlayıcı, üreticilerimizin önümüzdeki süreçte gerçekten zora girmeme adına gerekli önlemleri alması, ihracat bağlamında gerekli çalışmaların yapılması için eminim ki değerli valimiz, bizler, sizler hep beraber el ele vermek suretiyle üzerimize kurum ve kuruluşlara düşeni yapmaya devam edeceğiz” şeklinde konuştu.

MMG’nin 1996 yılından beri faaliyet gösterdiğini söyleyen MMG Genel Başkanı Şen, “Mimar ve Mühendisler Grubu 1996 yılından beri faaliyet gösteren akademisyen, iş adamı, sanayici ve bürokratların teşkil ettiği yaklaşık 10 binin üzerinde üyesi bulunan Türkiye’nin neredeyse tamamında ve dünyada hedef belirlediğimiz ülkelerde teşkilatlanmasını tamamlayan, ülkemizin saygın STK’larından biridir. Ülkemizin kalkınma ve gelişiminde önemli rol oynayacak, şehircilikten çevreye, enerjiden madenciliğe, eğitimden istihdama, tarımdan gıdaya, teknolojiye kadar konuların dosyalarını inceliyor ve kamuoyunun takdirine sunuyoruz. Bunun dışında üyelerimizin özellikle genç mühendislerimizin ufkunu açmak için teknik geziler düzenliyoruz” dedi.

‘SÜRDÜRÜLEBİLİR KALKINMANIN YOLU, YEŞİL DÖNÜŞÜMDEN GEÇMEKTEDİR’

Sürdürülebilir kalkınmanın yolunun yeşil dönüşümden geçtiğini ifade eden MMG Kayseri Şube Başkanı Karademir, “Mimar ve mühendisler grubu milli ve manevi değerlere bağlı, ülkesi için durmadan çalışan, üyelerinin teknik ve mesleki anlamda gelişmesi için faaliyetlerde bulunan bir sivil toplum kuruluşudur. Mühendisler, toplumların gelişip kalkınmasında en etkili role sahip meslek gruplarından biridir. Sürdürülebilir kalkınmanın temel hedefi; çevrenin, ekonominin ve toplumun bir denge içerisinde ele alınmasını ve insan faaliyetlerini mümkün kılan doğal kaynakların devamlılığını sağlamaktır. Geleceğe daha temiz ve sağlıklı bir dünya bırakmak istiyorsak faaliyetlerimizi devam ettirirken sürdürülebilir kalkınma ifadesini doğru anlamalıyız. Sürdürülebilir kalkınmanın yolu, yeşil dönüşümden geçmektedir. İklim değişikliği ile mücadele ve döngüsel ekonomi modeli kullanarak doğayla uyumlu, yapının arazi seçiminden yıkımına kadar, yaşam döngüsü boyunca etkileri değerlendirilen iklime ve bölgesine uyumlu ihtiyacı kadar su ve enerji tüketen ve bu enerjiyi de yenilenebilir enerji kaynaklarını kullanarak karşılayan bütüncül bir yaklaşımla tasarlanan bina ve yerleşmeler Türkiye Yüzyılı hedefi kapsamında artık bir zorunluluk haline gelmiştir” şeklinde konuştu.

(videolu)

Exit mobile version