Akıntı sırasında boğulma tehlikesine karşı kıyıya paralel yüzmek önem taşıyor

20240711_3_64687734_102878207_Thumb

Ondokuz Mayıs Üniversitesi İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Coğrafya Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Muhammet Bahadır, boğulma vakalarında sakin kalmanın önemli olduğunu belirterek, “Eğer kişi yüzme biliyorsa mutlaka kendini suyun üstünde tutmaya çalışsın. Kesinlikle kıyıya doğru değil, sağa ya da sola doğru, yani akıntıdan kendini kurtaracak şekilde yüzmesi lazım.” dedi.
Bahadır, AA muhabirine, Karadeniz’de boğulma olaylarının önüne geçilebilmesi amacıyla alınabilecek önlemlerle ilgili değerlendirmede bulundu.
Rüzgarın Karadeniz’de 2-3 metre yüksekliğinde dalga oluşmasına neden olabildiğini belirten Bahadır, bu dönemlerde denize girilmemesini önerdiklerini söyledi.
Karadeniz’de boğulma olaylarının büyük çoğunluğunun rip (çeken) akıntı nedeniyle meydana geldiğine dikkati çeken Bahadır, şöyle devam etti:
“Akıntı nedeniyle deniz zemini boşalıyor ve insanı bir anda denizin açığına doğru sürüklüyor. Profesyonel yüzücülerin bile karşı koyamayacağı bir akıntıdır bu. Böyle bir duruma yakalandığınızda iki-üç hayat kurtaran aşama var. Her insan boğulma tehlikesi yaşadığında panikler ama sakin kalmak çok önemli böyle durumda. Eğer kişi yüzme biliyorsa mutlaka kendini suyun üstünde tutmaya çalışsın. Kesinlikle kıyıya doğru değil, sağa ya da sola doğru, yani akıntıdan kendini kurtaracak şekilde yüzmesi lazım. Bunları yapamadığı zaman kendini suyun üstünde tutacak şekilde akıntıya bırakması lazım. Akıntı 50-60 veya 100 metre seviyelerinde bittiği için o kişi de rahatlayacaktır. Daha sonra yardım beklemesi ya da bir şekilde yüzerek kendini kurtarması lazım.”
Açık denizde rüzgar varsa kıyıya doğru mutlaka dalga oluştuğunu belirten Bahadır, “Özellikle yüzme bilmeyenler dalganın kıyıya çarpması sonucu sendeler ve suya düşer. Suya düşen kim olursa olsun panikler ve boğulma tehlikesi geçirir. Dalgalı havalarda en güzel çözüm, yüzmemektir. Dalganın olduğu yerde, ‘Serinlemek için ayağımı denize sokayım’ düşüncesinin bile denenmemesi gerekiyor.” dedi.
Karadeniz’in çok riskli bir deniz olduğunu vurgulayan Bahadır, “Vatandaşımız 2-3 veya 10 metre gittiği zaman bir anda boyunu aşıyor. Vatandaşların kurallara uyması ve uyarıları dikkate alması, büyük öneme sahip.” ifadesini kullandı.
Bahadır, Samsun’a Tokat, Amasya, Çorum ve Sivas’tan gelerek kıyada serinlemek isteyenlerin “gelmişken denize de gireyim, çok dalga varsa da yine de serinleyeyim, bu dalgada bir şey olmaz” mantığıyla hareket edebildiğini anlatarak, şöyle devam etti:

“Denize çekilen halattan ileriye geçerseniz, bundan sonrası riskli demek. Bu şeritlerin mutlaka takip edilmesi gerekiyor. Cankurtaranların olmadığı yerlerde az dalga dahi olsa yüzülmemesi gerekiyor. Dalgakıranların olduğu yerlerde yüzülmesi daha iyidir. Rüzgarlı ve dalgalı havalarda yüzmeyelim. Uyarılara rağmen denize girenler oluyor. Karadeniz’de yüzsek bile kıyıdan çok açılmamamız gerekiyor. Vakalarının önemli kısmı müdahale etmek isteyen vatandaşlarımızın boğulması sonucu gerçekleşiyor.”
– “Boğulma vakasına vatandaşlar ip ve can simidi ile müdahale edebilir”
Samsun Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Daire Başkanlığı Arama Kurtarma Dalış Amiri Mustafa Doğru ise Karadeniz’de boğulmalara rüzgarın dalga yüksekliğini artırması ve rip akıntısının neden olduğunu söyledi.
Kıyı bölgesinde açığa doğru şiddetli akıntı bulunduğuna işaret eden Doğru, “Rip akıntısına yakalanan kişi enerjisini boşa harcamamalı. Suyun üstünde kalarak kıyıya paralel şekilde sağa veya sola doğru yüzerek akıntıdan çıkabilir.” dedi.
Denize girileceğinde rüzgarın şiddetine bakılması gerektiğinin altını çizen Doğru, “Hava güneşli ama rüzgar nedeniyle denizde dalga yüksekliği 2 metre olabiliyor. Karadeniz’de kumlu zemin nedeniyle kuyular oluyor. O nedenle güvenlik şamandıralarını, en güvenli alan olduğu için ihlal etmememiz gerekiyor. Bazı yerlerde denize girilmemesi konusunda tabela var. Oralarda hiçbir şekilde denize girilmemesi gerekiyor.” diye konuştu.
Boğulma vakalarına müdahale etmekte cankurtaranların da dalga ve akıntı nedeniyle zorlandığını vurgulayan Doğru, “Çevrede cankurtaran olmadığı durumlarda boğulma vakalarına vatandaşlar ip, can simidi veya odun parçası ile müdahale edebilir ama önce kendi güvenliklerini almaları gerekiyor. Cankurtaran arkadaşlarımızın bile rip akıntısına karşı boğuştuğunu gördüm. O yüzden kurallar neyse uymamız gerekiyor.” ifadelerini kullandı.
Doğru, Samsun’da bu sezon denizde 80’in üzerinde boğulma tehlikesi geçiren olduğunu, hepsinin cankurtaranlar ve vatandaşlar tarafından kurtarıldığını sözlerine ekledi.

Exit mobile version